Türkçede "engellemek" anlamına gelen ingilizce kelimeler şunlardır:

1. To block: Bir şeyi veya birini geçmesine engel olmak. Örneğin, bir yolunu kapatmak veya bir şeyin yapılmasına engel olmak için "to block" kelimesini kullanabiliriz.
2. To prevent: Bir şeyin olmasını engellemek. Örneğin, bir kazayı önlemek veya bir hastalığın yayılmasını önlemek için "to prevent" kelimesini kullanabiliriz.
3. To hinder: Bir şeyin yapılmasını zorlaştırmak veya geciktirmek. Örneğin, bir kişinin ilerlemesini engellemek veya bir projenin tamamlanmasını engellemek için "to hinder" kelimesini kullanabiliriz.
4. To obstruct: Bir şeyin geçişini engellemek veya bir şeyin yapılmasını zorlaştırmak. Örneğin, bir nehrin akışını engellemek veya bir yolunu kapatmak için "to obstruct" kelimesini kullanabiliriz.
5. To impede: Bir şeyin ilerlemesini engellemek veya geciktirmek. Örneğin, bir kişinin ilerlemesini engellemek veya bir projenin tamamlanmasını engellemek için "to impede" kelimesini kullanabiliriz.

İşte "engellemek" kelimesinin ingilizce olarak kullanıldığı bazı örnekler:

1. The protesters blocked the road. (Protestocular yolu kapattı.)
2. The police prevented the robbery. (Polis soygunu önledi.)
3. The trees hindered the view. (Ağaçlar manzarayı engelledi.)
4. The fallen tree obstructed the road. (Düşen ağaç yolu kapattı.)
5. The heavy rain impeded the progress of the work. (Yoğun yağmur çalışmaların ilerlemesini engelledi.)

Hangi çevirinin en uygun olduğu, bağlama bağlıdır. Örneğin, bir kişinin yolunu kapatmak için "to block" kelimesini kullanabiliriz. Ancak, bir projenin tamamlanmasını engellemek için "to prevent" veya "to hinder" kelimesini kullanabiliriz.

"Dolamak" kelimesinin İngilizce karşılığı "entwine" veya "wrap" olabilir. Aşağıda, "dolamak" kelimesinin İngilizceye çevrilmiş örnek cümleler bulunmaktadır:

1. "I entwined the ribbon around the gift box." (Hediye kutusunun etrafına kurdeleyi doladım.)
2. "It's just an excuse to wrap your arms around a pretty girl." (Bu sadece güzel bir kızın kollarınıza dolanması için bir bahane.)
3. "She wrapped the scarf around her neck to keep warm." (Isınmak için atkıyı boynuna doladı.)
4. "The vines entwine around the trellis." (Asmalar sarmaşık direğin etrafına dolanır.)
5. "He wrapped his coat tightly around himself to protect from the cold." (Soğuktan korunmak için ceketini sıkıca etrafına doladı.)